Rømer, adını, 1701'de bunu öneren Danimarkalı gökbilimci Ole Christensen Rømer'den alan bir sıcaklık ölçeğidir. Bu ölçekte, sıfır, ilk olarak deniz suyunun donma sıcaklığı olarak ayarlanmıştır. Suyun kaynama sıcaklığı, 60 derece olarak tanımlanmıştır. Rømer, daha sonra, saf suyun donma noktasının bu iki nokta arasındaki yolun kabaca sekizde biri olduğunu görmüş ve alt sabit noktayı, tam olarak 7,5 derecede suyun donma noktası olacak şekilde yeniden tanımlamıştır. Fahrenheit ölçeğini bulan Daniel Gabriel Fahrenheit, Rømer'in çalışmasından esinlenerek, bölmelerin sayısının dört katına çıkarmış ve bugün Fahrenheit ölçeği olarak bilinen ölçeği kurmuştur.
Başlangıçta suyun donma noktası (ve buzun erime noktası) olarak tanımlanmış olmasına rağmen, Celsius ölçeği, resmi olarak elde edilmiş, Kelvin sıcaklık ölçeği ile bağlantılı olarak tanımlanan bir ölçektir.
Celsius ölçeğindeki sıfır (0 °C), şu anda 273,15 K'ya eşit olarak tanımlanmaktadır ve 1 C derecelik fark ile 1 K derecelik fark birbirine eşittir; bu da bu ölçeklerden her birinde birim boyutunun aynı olduğu anlamına gelir. Bu, suyun kaynama noktası olarak tanımlanan 100 °C'nin, 373,15 K'ya eşit olarak tanımlanması anlamına gelir.
Celsius ölçeği, bir oran sistemi değil bir aralık sistemidir; yani mutlak bir ölçek değil nispi bir ölçek izler. Bu açıkça görülebilir çünkü 20 °C ve 30 °C aralığı ile 30 °C ve 40 °C aralığı birbirine eşittir ancak 40 °C, 20 °C'lik sıcak hava enerjisinin iki katına sahip değildir.
1 C derecelik bir sıcaklık farkı, 1,8 °F'lik bir sıcaklık
Android Uygulamamızı İndirin